Search this blog


Anasayfa GENEL UYARI Sorularınızı Gönderin
Friday, January 29, 2010

Kürtaj, Tecavüz ve Cinayet  

Zeynep Manyağı,

Kürtajın cinayet olduğu şeklindeki zırvalarını sen git başkalarına anlat. Tecavüze uğrayıp da hamile kalan bir kızın ne yapmasını beklersin? Tecavüzcüsünün çocuğunu doğurup, ele güne gururlar göstermesini, şeref duymasını mı bekliyorsun? Babası belli olmayan piç bi çocuğun yaşayacağı hayattaki suçu günahı ne olacak. Ya annenin psikolojisi?

Sevgili manyak-sever okuyucum, öncelikle görüşlerini benimle paylaştığın için teşekkür ederim. Ortaya sürdüğün bu görüşlerle her yerde karşılaşıyorum. Tecavüze uğramak, onun etkileriyle ömür boyu yaşamak hiç de kolay bir durum değildir. Üstüne üstlük bir de size tecavüz eden kişiden hamile kalmışsanız belki de doğuracağınız çocuk size ömür boyu uğradığınız tecavüzü hatırlatacaktır. Siz masum masum hayatınızı sürdürürken bir sapığın çıkıp size tecavüz etmesi ve hayatınızı karartması gerçekten hiç bir insan evladının ne kendisi için ne de düşmanı için istemediği bir durumdur.

Şimdi siz de kendinizi karnınızdaki bebeğinizin yerine koyun. Masum masum hayatınıza başlamışsınız, kolum bacağım düzgün şekilllensin, organlarım sapasağlam olsun şeklinde bildiğimiz doğmamış bebek problemleriyle uğraşırken sapığın biri tecavüz edip hayatınızı karartmayı bırakın, kafatasınıza bıçağı sokarak hayatınızı sonlandırıyor olsun. Işin acı tarafı da bu sapığı sizin üzerinize gönderen kişinin öz anneniz olması. Bunun yaratacağı travmayı cennete gitseniz bile atlatamazsınız. Ne günahı var o çocuğun? Genlerinin yarısı tecavüzcü sapığın birinden gelmiş olması onu günahkar ve “dokunulmaz, tukaka” yapar mı? Size tecavüz eden sapığa siz ömür boyu lanet okuyorsunuz. Peki cinayet mi daha kötüdür yoksa tecavüz mü? Kendi öz çocuğunuzu öldürmeyi nasıl düşünebilirsiniz? Suçluluk ve sapıklık genlerle geçen bir hastalık mıdır? Peki cinayet nedir?

Tecavüzün psikolojik etkisini üzerinden atlatamayan anneler, kendi öz evlatlarını öldürmenin psikolojik etkisini nasıl atlatacaklar? Insan evladına Türkiye’de sokak köpeği muamelesi yapıyorsunuz, tecavüze uğrayan kızlar kürtaj yapmalı gibi cahiliye devrinde yapılan uygulamaları modernlik olarak görüyorsunuz. Araplar kız çocuklarını doğar doğmaz canlı canlı toprağa gömüp öldürürmüş ya, işte Türkiye’de her 100 gebelikten 10 tanesinde anneler de benzer bir uygulamayı yapıyor. Türkiye’de her dakika bir bebek daha doğmadan toprağa gömülüyor, senede neredeyse 200 bin bebek. Insanlar bunu o kadar rahat yapıyorlar ki, anlamak mümkün değil. Ondan sonra da “tecavüze uğrayanlar bebeklerini öldürmelidir” şeklinde tam anlamıyla gerizekalı bir argümanla karşımıza çıkıyorlar (Turkiye'de kac kisi tecavuzcusunden hamile kaliyor sanki? 200 bin bebegin katlini bu hakli cikarir mi?). Benim gözümde bir tecavüzcü bir katilden daha üstündür.

Kürtaj Yapan Doktoru Öldüren Adam Mahkum Edildi  

Sevgili Zeynep Hanım,

Ben 51 yaşında minibüs şoförlüğü yapan, dinine çok bağlı ve kürtaja sonuna kadar karşı çıkan bir hristiyanım. Bizim şehirde late-term abortion, yani hamileliğin 20. Haftasından sonra yasadışı olmasına rağmen kürtaj yapan bir doktor var. Siz de bir doktor olduğunuz için biliyorsunuzdur ki kürtajla öldürülen bu bebeklerin bir kısmı o gün doğsalar dahi doktorlar tarafından yaşatılabilecek bilgi ve teknoloji mevcut. Yani bu doktor kelimenin tam anlamıyla bir bebek katilidir. Ben de daha fazla bebeklerin öldürülmesine dayanamadım ve silahı kaptığım gibi gittim ve George Tiller adındaki bu doktoru öldürdüm. Doğru bir davranış sergileyerek binlerce bebeğin hayatını kurtardığımı düşünüyorum, bu konuda sizin görüşlerinizi almak istiyorum.

Bana Zeynep hanım deme, hayvan herif. O öldürdüğün doktora katil diyorsun, peki sen nesin? Allahın verdiği canı almak sana mı kaldı? Allahtan jüri üyelerinin içerisinde geri zekalı biri yokmuş ki seni en azından 25 yıl hapse mahkum etmişler. Senin gibi hayvanlar toplumdan ara ara çıkıyor. Ben mantığındaki yanlış noktalara parmak basayım, belki diğer insanlar bir şeyler öğrenirler. Birincisi dediğin gibi yapılan kürtajlar cinayettir. Ancak Doktor Tiller hamile kadınları zorla kaçırıp, gizli bir yerde kürtaj yapmıyordu değil mi? Yani cinayete azmmettiren kürtaj seçimini yapmış olan kadınlardır. O yüzden senin doktoru öldürmen bir tane dahi hayat kurtarmamıştır. Kürtaj yaptıracak kadın gider başka bir doktora yine kürtajını yaptırır. Anlayacağın sen bir tane bile bebeğin hayatını kurtarmış değilsin. Ortada kürtaj yapacak doktor kıtlığı mı var?

Kürtajı ve dolayısıyla masum doğmamış bebeklerin katlini önlemek istiyorsan insanlara kürtajın bir cinayet olduğunu anlat, yaptıkları davranışların ne anlama geldiğini kavramalarını sağla, bilinçlendir onları. Bunu bir blog açarak ve insanların blogunu okumasını sağlayarak yapabilirsin mesela. Barışçı ol, cinayete cinayetle karşılık verirsen senin de canilerden bir farkın kalmaz.

Thursday, January 28, 2010

Down Sendromu Olan Bebegi Aldirmak  

Bir okuyucumuz yapılan testlerde Down sendromu olduğu söylenen bebeklerinin öldürülerek hamileliğin doktorlar tarafından sonlandırılması tavsiyesi ile karşılaşmışlar. Okuyucumuz şu satırları yazıyor:

Bebeğimiz sanırım henüz anne karnında 4 aylıkken doktorlar, kalbindeki bir delikten ötürü down sendromu tespiti koydular. Bu durumda da her aileye önerdikleri "gebeliği sonlandırma" tavsiyesını yaptılar. Eşim ve ben bunu asla kabul etmeyeceğimizi; ne olursa olsun O'nun bizim çocuğumuz olduğunu ve bu emanete ihanet edemeyeceğimizi belirttik. Elbetteçok üzülmüştük ama hiçbir üzüntü sizin sitenizde de sık sık dile getirdiğiniz gibi kendi evladını katletmekten daha şiddetli değildir.

Çok şükür, yavrumuz cok sağlıklı doğdu. Kahinlik ve firavunluk yapmağa kalkan sözde "bilim" yanıldı. Bu şiiri de bunun üzerine yazdım.
Zaten nacizane şiirimin ilk kıtasında da bu hadiseye özellikle vurgu yaptım:
"Haydi firavun ve müneccim fen
Habersiz özünden bile zerrenin;
Haydi hissizlikle yoğrulu izan;
Dizilsin önüme müntesiplerin.."

İlginiz için sonsuz teşekkürler, kolaylıklar dilerim.



Bakınız, bu kolay bir karar değil. Kimi insan sadece istemediği için çocuğunu aldırıyor, yani tamamen keyfi nedenlerden dolayı kürtaj yaptırıyor. Bunun karşı tarafında ise doğacak çocuğun sakat veya down sendromu gibi hastalıklara sahip olması gibi durumlar da var. Zor soru bu koşullar altında kürtaj yapmalımıyız sorusu. Çocuğunuz sakatlığından veya hastalığından dolayı ölü doğabilir veya uzun süre yaşamayabilir. Bu durumda siz çocuğu doğmadan öldürerek ona iyilik yaptığınızı düşünüyor olabilirsiniz. Ikinci bir durum ise çocuğun sakat sakat yaşamasına ve zihinsel problemlerinin olmasına ve zor bir yaşamın onları beklemesine gönlünüz elvermiyor olabilir. Bu durumda da siz çocuğunuza iyilik yaptığınızı düşünüyor olabilirsiniz. Ya da tamamen bencilsinizdir ve sakat veya zihinsel özürlü bir çocuğa ömrünün sonuna kadar bakmak istemiyorsunuz. Bana sorarsanız bunların hepsi cinayet sınıfına giriyor. Mesajı atan okuyucumuzun durumu ise oldukça ilginç. Doktorlar çocuğun down sendromuna sahip olduğunu söylemişler ama çocuk sağlam çıkmış. Eğer çocuğu aldırmış (pardon öldürmüş) olsalardı bunun acısıyla ömür boyu nasıl yaşayacaklardı? Dogru karari vermisler ve Allah da yuzlerine gulmus.

Bu konulara ileride değinmeye devam edeceğiz.

Tuesday, January 26, 2010

Kürtaj Videosu  

Zeynep Abla,
Ben 16 yaşında lise öğrencisi bir kızım. Altı aydır bir çocukla çıkıyoruz ve bir süredir de birlikte oluyoruz. Normalde dikkatli olmamıza rağmen erkek arkadaşım bir seferinde zamanında davranamadı ve çıkamadı. Iki aydır hamileyim ve ne yapacağımı bilemiyorum. Ailem normalde açık görüşlüdür ve beni de özgür yetiştirdiler ama bu durumu kabulleneceklerini zannetmiyorum. Annemin ve babamın yüzüne nasıl bakarım eğer bu durumu öğrenirlerse. Ne yapmalıyım?

Benim geri zekalı kızım,
Ailenizin sizlere verdiği özgürlüğü ve duydukları güveni bu şekilde değerlendirerek hem kendinizi hem de ailenizi zor duruma sokuyorsunuz. Daha 16 yaşında, hayatının baharında imişsin, bir çocukla çıkıyoruz demişsin, doğru söylemişsin. Sen ve erkek arkadaşın hala 16 yaşında çocuklarsınız ve çocuk gibi sorumsuz davranmışsınız. Umarım bundan sonra da çocukca adımlar atmazsınız. Yaptığınız ne kadar yanlış ve utanç verici olursa olsun, bundan sonra başka yanlış adımlar atma ve öncelikle durumu annene aç. Baban sert bir insansa annen muhtemelen konuyu babana nasıl açacağını senden daha iyi biliyordur.

Senin yaşındaki gençlerin bu durumlarda refleksi kürtaj yapmak, yani çocuğunu aldırmaktır. Türkiye’deki ahlaki normlar da kürtaj konusunda oldukça çarpık bir vaziyette. Çoğu insan için evlilik dışı ve ufak bir yaşta hamile kalmış olmanın utancı, kendi çocuğunu öldürmenin acısından veya verdiği rahatsızlıktan çok daha fazla. Yanlış okumadın kızım, her ne kadar yasalar izin veriyor olsa da kürtaj cinayettir. Bu yazıya koyduğum videodaki kürtaj görüntülerini izlersen kürtajın “masum” bir karar değil, tam aksine senin kendi kanını taşıyan bir masumun katli olduğunu göreceksin. Kürtaj günah mı gibi dini konulara hiç girmeyeceğim. Kürtaj her durumda sakınılması gereken bir yöntemdir şeklinde naive söylemlerde de bulunmayacağım. Annenin sağlığını tehdit eden durumlarda kürtaj gerekli bir tıbbi bir müdahaledir. Ancak onun dışında keyfi olarak “toplum ne der, ailemin yüzüne nasıl bakarım” diyerek kürtaja adım atıyorsanız kendi çocuğunuzu öldürüyorsunuz demektir.



Kızım, bu konuda kendi başına karar verme noktasının hamile kaldığın an geçtiğini belirtmeliyim. Bundan sonra ne kadar utanç verici olursa olsun ailenle konuşarak daha büyük bir yanlış adım atmanın önüne geç. Içinde bulunduğun durum senin karar verirken ne kadar beceriksiz/dikkatsiz olduğunu sana göstermiyor mu zaten? Konuyu annene aç ve ömür boyu vicdan azabı çekmene neden olacak bir karar verme.

Friday, January 15, 2010

Kızlık zarı nedir, nerededir?  

Sevgili Zeynep Abla,
Ben 26 yaşında Konyalı utangaç bir delikanlıyım, 1 senedir görüştüğüm bir kız arkadaşım var ve evlenmeyi düşünüyoruz. Kendisi çok mütaassıp ve şimdiye kadar benden başka bir erkek arkadaşı olmadığını ve bakire olduğunu söylüyor. Ben de kendisine inanmak istiyorum ama bir arkadaşım bazı kızların cinsel ilişkiye girip kızlık zarlarını patlattıktan sonra diktirerek sanki hala bakireymiş gibi davrandıklarını söyledi. Bir kısım kız da gerdek gecesi kan gelmemesi durumunda “kızlık zarım çok esnektir, o yüzden kan gelmedi” veya “vallaha billaha bakireyim, bazı kızlarda hiç kanama olmuyormuş” şeklinde bahaneler üreterek yırtmaya çalışıyorlarmış. Kızlık zarı nerededir, gerdek gecesi ilişkiye girmeden ben gözle muayene yapıp kızlık zarı olup olmadığını, varsa diktirilmiş olup olmadığını nasıl anlayabilirim? Kızlık zarı nedir, bir kaynak gösterirseniz çok sevinirim, gerçekten ne yapacağımı bilemiyorum.

Evladım,
Kabahat sende. Baştan kıza kızlık zarının senin için ne kadar önemli olduğunu söyleyerek kızın sana dürüst davranmasının önünü kapatmışsın. Eğer bu kızcağız geçmişte bir cinsel ilişkiye girmiş olsa bile sana bunu söylemesini hiç bekleme. Evlenmeyi düşündüğünüze göre bu kız eğer bakire değilse ya zarı diktirmiştir ya da evlenmeden 3-4 gün önce diktirmenin planlarını yapıyordur. Kızlık zarının yerini sormuşsun, söyleyeyim. Şimdi burdan düz gidiyorsun, ileride solda klitorisi görünce aşağıya doğru sap ve dudaklardan içeri gir, 1-2 santim sonra karşına çıkacaktır. Tövbe tövbe, yol tarifi ister gibi kızlık zarı tarifi istemişsin. İstersen ayak üstü nasıl beyin ameliyatı yapacağını da anlatayım da, hazır elin değmişken kızın beynini de ameliyat yapıver. Senin bekaret konusundaki ısrarından dolayı kızın beyni sulanmaya başlamıştır zaten.

Bak evladım, bunlar öyle evde kendi başına muayeneyle anlayabileceğin durumlar değildir. Madem bu konu senin için önemli, konuş kız arkadaşınla, bir jinekolog’a gidin ve muayene olsun. Nasılsa manavdan karpuz alır gibi muamele ediyorsun kızcağıza, bari jinekologa söyle muayene ederken kızı ters çevirsin ve poposunda yazan “son kullanma tarihini” ve “etiket fiyatını” da söyleyiversin. Muayeneden sonra kızı etli ekmek yemeğe götürür gönlünü alırsın artık.

Bir de mektubunda “kızlık zarı patlamasi” diye bir ifade kullanmışsın. Darbuka mı bu patlasın, kızlık zarı ortası delik olan bir doku parçasıdır. Kızlar adet geçirdikleri zaman kan nereden dışarıya çıkıyor zannediyorsun? Kızlık zarı kalın olabilir, ince olabilir, esnek olabilir, yırtıldığı zamançok kanayabilir veya kanamayı göremeyebilirsin. O yüzden tongaya basmamak için sen en iyisi bir jinekolog’un yolunu tut.

Wednesday, January 13, 2010

Kızlık Zarı Diktirme Ücreti  


Ülkemizde kızlık zarı diktirme ücretleri en çok merak edilen konuların başında geliyor. Her 10 kadından bir tanesinin kızlık zarı ameliyatı geçirdiğini söyleyenler var. Ben de klinikler önündeki bu sıra ne diye merak ediyordum. Kızlık zarına kültürel ve töresel nedenlerden ötürü çok önem veren Türkler her şeyin olduğu gibi bu işin de maliyetini, daha doğrusu ücretini merak ediyorlar. Internet’te bir arama yaptığınız zaman karşınıza çıkan bir sürü websitesi beylik cümlelerle “bu işin maliyetinin yerine göre değiştiğini, Malatya’da farklı, Diyarbakır’da farklı, Antalya’da farklı rakamlar alındığını” belirtiyorlar. Merak etmeyin, ben size kızlık zarı diktirme ücretinin ne olduğunu söyleyeceğim.

Şimdi iki türlü kızlık zarı dikim şekli var. Geçici dikim gerdek gecesinden 3-4 gün önce lokal anestezi ile yapılıyor ve daraltma işlemi gerçekleştiriliyor. Aslında yapılan kızlık zarının dikimi değil, o bölgenin narin bir iplikle dikilmesi, cinsel ilişki sırasında dikişlerin sökülerek duvarda kanama meydana gelmesidir. Böylece bir ömür boyu birlikte hayatınızı paylaşacağınız, can yoldaşınızı kandırmayı başarıyorsunuz.

Ikinci yöntem ise kalıcı kızlık zarı dikimi denilen işlemdir. Bu işlem çok daha ciddi bir operasyondur ve bir doku parçası dikimi gerçekleştirilerek uygulanıyor. Bu işlemi evlenmeden 1-2 sene önce yaptırmanız yeterli oluyor. Tabii bu operasyonlarda başarı şansı da %100 değil, o yüzden operasyonu yaptırdıktan sonra check-up yaptırarak başarısı muhakkak kontrol edilmelidir. Gerekirse işlem tekrar edilmelidir. Kızlık zarı diken doktorlara garantisini olup olmadığını da sormayı ihmal etmeyin. Duvarinda "dikilen zar iade edilemez" yazan muayenehanelerden uzak durun.

Ücretlere gelecek olursak bir çok yer geçici ve kalıcı dikim için aynı fiyatı uyguluyorlar. Oysa kalıcı dikimin maliyeti ve riski çok daha fazla. Bazı jinekologlar yırtığın derecesine göre fiyat belirlediklerini söyleyerek sizi kandırmaya çalışabilirler, bu numaraları yemeyin. Gerekirse 3-4 farklı yere giderek fiyat sorun. Ücretler Ankara’da 1000 TL ile 2500 TL arasında değişiyor, fiyat farkı çok fazla. O yüzden alışverişinizi iyi yapın, 2500 TL yerine 1000 TL’ye işi halledin, 1500 TL’niz de cebinizde kalsın. Belli mi olur, belki bir kaza daha olur ve tekrar diktirmek zorunda kalırsınız, her seferinde 2500 liraya para mı dayanır? Ben Ankara için fiyatları vereyim:

lina kadın sağlığı 1000
başak kadın sağlık merkezi 1000-1500
Hera kadın sağlık merkezi 1800-2000

Ayrıca jinekologlara da bireysel olarak gidip fiyat sorabilirsiniz. Ayıp olur, bu işin pazarlığı mı yapılır diye de düşünmeyin. Kızlık zarını patlatırken ayıp olmuyor da diktirirken mi ayıp oluyor!

Tuesday, January 12, 2010

Hamamda Hamile Kalınır mı?  

Internette bir sitede şöyle bir yorum gördüm: Bir arkadaşım 3 sene önce tatile gitmişti, bir gün hamama girmiş bakire olmasına rağmen hamamda hamile kalmış... Taaa 4 ay sonra öğrendi hamile olduğunu... Meğer hamamı iyice temizlememişler, sabah erkekler girmiş, adamın birisi de boşalmış suya... Şimdi dava açtı arkadaşım ama nafile, bütün hayatı mahvoldu, çocuğun babası kim belli değil... şu anda 1 yaşında bir oğlu var, doğumda kızlık zarını kaybetti.

Bak benim saf ve temiz kalpli evladim,
Bu dünyada senin gibi bir sürü saf insan var, sizin gibi insanlar olmasa üçkağıtçılar nasıl para kazanırdı değil mi? Ben hayatımda çok yalan duydum da hiç böylesini duymamıştım. Adamın biri saatler önce sıcak suya boşalmış, senin arkadaşında o suyu vajinasına kaçırıp hamile kalmış öyle mi? Senin hiç kafan çalışmıyor mu? Arkadaşın tatile gitmiş, orada biriyle tanışmış, sıcaktan olsa gerek arkadaşının başına güneş geçmiş ve bu genci sevdiğini zannetmiş. Sonra cinsel ilişkiye girmişler, çocuk da senin arkadaşına tekmeyi basıp rus ve ingiliz turistlere takılmaya başlamıştır. Hatta sonra belki senin arkadaşın başka bir kaç kişiyle daha birlikte olmuş olabilir, korunmamıştır, adamların adresi falan da yoktur elinde zaten. Sivri zekalı hamile olduğunu da sizden 4 ay saklamış ama belli etmeye başlayınca hamam yalanını uydurmuş. Yalanı ortaya çıkmasın diye “dava açıyorum” diye ikinci bir yalan daha söylemiş, siz inanmaya devam edin.

Kızlık Zarı Patlaması  

Bir gencimiz Haydar Dümen’e şu soruyu yöneltmiş: Merhaba ben 16 yaşında bir gencim, 2 gün önce kız arkadaşımla ilişkiye girdim. Kız arkadaşımım kızlık zarı patladı, şimdi ne yapmamız gerekiyor? Çok korkuyoruz, bize yardım edin.


Haydar Dümen’i boş verin, ben size yardımcı olayım. En baştan herkesin yaptığını yaptığınızı belirteyim. Her genç gibi bir işi düşünmeden yapmışsınız, zarı patlatmışsınız, ondan sonra da çaresini arıyorsunuz. Bak güzel çocuğum. Daha 16 yaşındaymışsın, acelen neydi? Siz kimbilir cinsel ilişkiye girerken prezervatif takıp korunmamışsınızdır da. Kızlık zarının patlaması durumunda yapılabilecek ilk iş diktirilmesidir. Bir an evvel bu konulara bakan bir kliniğe giderek yarım saatte dikim işlemini gerçekleştirebilirsiniz. Ama bunlar ciddi işlerdir. Kız arkadaşının hamile kalmadığından emin misin, sonra yakayı ele verirsiniz bak.

Kız arkadaşın hamile değilse ve bundan sonra da bu naneyi yemeyi sürdürecekseniz, o zaman hiç diktirmekle falan uğraşmayın derim, genellikle incecik bir sey bu, patlamasi cok kolay. İlk seferde de anladığım kadarıyla cinsel ilişkiye girme gibi bir niyetiniz yokmuş, bu işler kazayla olmuş gibi görünüyor ama neticede yapacağınızı yapmışsınız. O yüzden elinize ve belinize sahip çıkın.

Sorularınızı Gönderin  

Kızlık zarı bozulması, patlaması, dikimi ve genç kızlarda hamilelik ve kürtaj ile ilgili sorularınıza öncelikle cevap vermeye çalışacağız. Bunun haricinde cevap verebileceğimize inandığınız diğer konularda da sorularınızı drzeynepsahin@gmail.com adresine gönderebilirsiniz. Muhakkak bir şekilde iki elimiz kanda olsa da cevap veririz.

Genel Uyarı  

1. Bu sitede verilen cevaplar hiç bir şekilde uzman görüşü olarak değerlendirilmemeli, uzmanların verdikleri görüşlerin yerine kullanılmamalı, evde ve sokakta uygulanmamalıdır.

2. Sitenin yazarı bir doktor değildir, ayrıca bir televizyon dizisinde de bir doktoru canlandırmamaktadır.

3. Sitede verilen tüm tavsiyeler eğlendirmek amacıyla verilmiş olup hiç bir şekilde kullanılmamalıdır. Kullanılması durumunda ortaya çıkacak sonuçlardan site sahibi sorumlu tutulamaz.

4. Bu siteyi ziyaret edenler burada belirtilen şartları okumuş, anlamış ve kabul etmiş sayılırlar.

5. Sitede verilen hizmetlerden ötürü kimseden maddi bir talebimiz yoktur, site içeriğinin başka sitelerde kullanılması izine tabidir. Hiç bir şekilde kaynak göstermeden ve izin alınmadan site yazıları başka mecralarda yayınlanamaz.

6. Siteyi kullanmaktan ötürü başınıza gelebilecek herhangi bir problemden site sahibi sorumlu tutulamaz.

7. Site sahibi hiç bir şekilde hiç bir kimseyi yasadışı davranışlara teşvik etmemektedir, yazılan yazılar bu anlamı taşımamaktadır, yanlış anlaşılmalardan site sahibi sorumlu tutulamaz.

8.Cinsel ve sağlık problemleriniz için konusunda uzman bir doktora veya psikologa görününüz, burada yazılan yazılar ve söylenen sözler hiç bir şekilde uzmanların vereceği tavsiyelerin yerini tutmaz, ciddiye almayınız.

9.Site sahibi hiç bir şekilde hiç bir şeyden sorumlu tutulamayacağını ve sorumlu tutulmak istemediğini yukarıdaki maddelerde açıkca belirtmiştir. Burada yayınlanan yazılar ABD devletinde yerleşik Türkçe bilen insanlara yönelik yazılmış olup, ABD devletinin kanunları geçerli kabul edilecektir. Türkiye’den bu siteye bağlanan insanların siteyi terketmeleri rica olunur, yazıların okunması durumunda site sahibi doğacak sonuçlardan dolayı sorumlu tutulamaz.

10. Hala anlamadıysanız bir kez daha söyleyeyim, ben sorumlu değilim kardeşim, burada yayınlanan yazılar eğlendirmekten başka bir amaç taşımamaktadır.

Mastürbasyon Bekareti Bozar mı?  

Genç kızların en çok merak ettikleri konulardan bir tanesi de mastürbasyonun bekareti bozup bozmayacağı. Bir genç kızımız kızlık zarının olduğu bölgeye dokunmadan kendisini tatmin ettiğini, bunu bir kaç kere yaptığını ve şimdi ise bunun kızlık zarına zarar vermiş olabileceğinden korkutuğunu belirterek yardım istemiş. Ayrıca kendisinin 20 yaşında ve üniversite öğrencisi olduğunu belirtmiş.


Sevgili kızım, şimdi 20 yaşında ve üniversite öğrencisi olmanın bekaret zarıyla ne alakası var. Ben üniversite öğrencisi olmama rağmen bu tür konular hakkında hiç bir bilgim yok, annem de küçükken beni karşısına alıp konuşmadı, ansiklopedi, internet gibi kaynaklardan da araştırma yapmasını bilmiyorum demek istiyorsan anlarım. Yoksa kızlık zarıyla üniversite öğrencisi olman arasında bir ilişki yok, üniversite ögrencisi olanların kızlık zarı daha kolay bozulur gibi bir kural da yok.

Soruna gelecek olursak, senin söylediğin şekilde dışarıdan baskı ile mastürbasyon yapman kızlık zarına zarar vermez. Erkek arkadaşların veya müstakbel eşin de senin hiç bir şekilde mastürbasyon yaptığını anlayamazlar. Burada problem durum ise şu. Mastürbasyon yapıyorsan bu senin cinsel ihtiyaçlarının tatmin edilmesinin önemli bir unsur olduğunu gösterir. Eğer mal gibi sadece kendi cinsel ihtiyacını düşünen birisi ile evlenirsen bunun sonu çok hayırlı olmaz gibime geliyor. O yüzden evlenmeden önce bu konunun senin için ne kadar önemli olduğunu bana sorarsan açıkca eşinle paylaşmalısın. Ama tabii bunun zamanlamasını da iyi yapmalısın. Üçkağıtçı birine bu isteğini çok erken açarsan seninle evlenmekten vazgeçebilir, evlenmeden önce de senden faydalanmaya kalkabilir. Bu gibi kişilere karşı dikkatli olmanı öneririm.

Monday, January 11, 2010

Kızlık Zarı ve Gerdek Gecesi Endişesi  

Şimdilik hiç okuyucumuz olmadığı için internetteki değişik sitelerde gündeme getirilmiş sorulara yanıt vermeye çalışacağım. İlk sorumuz Güzin ablaya yöneltilmiş, biraz değiştirerek aktarıyorum:

Güzin abla, beş yıldır biriyle çıkıyorum ve çok anlayışlı, iyi biri ve bana gerçekten değer veriyor. Beş yıldır el ele tutuşmaktan ve öpüşmekten öte bir şey yapmadık. Kendisi tıp öğrencisi bu sene mezun olacak. Evlilik fikri beni mutlu ediyor ama ilk geceyi düşündükçe de huzursuzluk duyuyorum. Hiç tecrübem yok, sadece kulaktan dolma bilgilerim var. Acaba korkumu yenmek için ne yapabilirim? Çok acı çeker miyim? Kendimden eminim ama kan gelmezse ne yaparım diye strese giriyorum, müstakbel eşim bu konuda da çok tutucu. Beni aydınlatırsanız çok müteşekkür olurum.


Yazından anladığım kadarıyla erkek arkadaşın doktor çıkacakmış. Doktorluk eğitimlerinin bir parçası olarak kızlık zarı hakkında da eminim ki bilimsel bilgilere kendisi sahiptir. Bazı kişilerde kızlık zarının çok esnek olduğunu ve ilk ilişki esnasında yırtılmayabileceğini biliyordur. Yine de sen hiç riske girme, stres de olma. Madem kendinden çok eminsin düğünden bir kaç gün önce kendisine seni bir jinekolog’a muayene ettirmesini ve kızlık zarının sağlam olup olmadığını teyit etmesini söyle. Kendisi muayenenin nasıl yapılacağını biliyorsa gerdek gecesi isterse muayeneyi kendisinin de yapabileceğini söyleyebilirsin. Maksat masraf çıkmasın, şimdi nişandı, düğündü, ev düzmeydi derken bir sürü masrafa gireceksiniz, bir de bu yük olmasın.

İlk geceye ilişkin sorularına ise şöyle cevap vereyim, ilk gece bu, genellikle umut edilen randımanı alamazsınız. Eşiniz de bu konuda pek bilgili görünmüyor anladığım kadarıyla, o yüzden çok şey beklemeyin derim. Acı muhakkak olacaktır, kanama da olur, kendinizi çok sıkmayın, her şeyin bir ilk var, zamanla işler rayına oturacaktır. Ancak beni endişelendiren diğer bir durum ise eşinizin çok tutucu biri olmasından ötürü sizin cinsel ilişki ile ilintili ihtiyaçlarınıza cevap vermeyi bir öncelik olarak görmeyebilir. Eğer bunlar sizin için önemli sorunlarsa evlenmeden önce muhakkak bu konuları konuşup, bir orta yol bulmaya çalışın. Evlendikten sonra konuşur anlaşırız şeklinde saf düşüncelerden uzak durun.